Yirmi yıllık uydu ve GPS verileri çatlakların (fractures) çoğalması ve buz akış hızının artmasıyla eş zamanlı olarak, Thwaites Doğu Buz Sahanlığı'nın (Thwaites Eastern Ice Shelf) kritik bir stabilizasyon noktası üzerindeki tutunumunu kademeli olarak yitirdiğini ortaya koymaktadır. Bilim insanları, söz konusu örüntünün (pattern) Antarktika'daki diğer kırılgan buz sahanlıklarına da yayılabileceği uyarısında bulunmaktadır. Flickr: Felton Davis Batı Antarktika'da bulunan ve yaygın olarak "Kıyamet Buzulu" (Doomsday Glacier) olarak bilinen Thwaites Buzulu, gezegendeki neredeyse tüm diğer buz-okyanus sistemlerinden daha hızlı bir değişim göstermektedir. Buzulun gelecekteki davranışı, küresel deniz seviyesi yükselmesi öngörülerindeki en büyük bilinmeyenlerden biri olmaya devam etmektedir. Bu sistemin bir parçası olan Thwaites Doğu Buz Sahanlığı (TEIS), okyanus üzerinde yüzmekte ve kısmen kuzey kenarındaki bir tutunma noktası (pinning point) tarafından yerinde tutulmaktadı...
Nedenlerim yoksa bir hiçim. Çünkü hiçbir bir olay, beni nedensiz bir şekilde bir mekânda ve zamanda “var etmiyor”. Nedenlerin, varlık ile alakalı bu somut ilişkisi birçok soruyu da gündeme getiriyor. Nedenler nedir? Nedenlerin nedenleri nedir? Nedenleri nerede bulabilirim? Nedenlerle olan ilişkimi ne belirliyor. Nedenleri bulmak kolay mı zor mu? Benden önce nedenleri bulanlar “onların sürekliliğini nasıl sağladı?” Ve neden, nedenleri konu almak zorunda kaldım? Bu yazının konusu “nedenler” olsun. TDK’ye göre zarf ve felsefsi anlamda neden, “Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey; sebep, illet.” demektir. Bu tanıma göre nedenler olmazsa varlığı olayı etkileyen oluşturan doğuran şeylerde ortadan kalkacaktır. Dikkatle bakarsak doğurmak, oluşturmak ve etkilemek fiileri kullanılmış. Bu da gösteriyor ki bir neden bir olayı baştan sona tek başına da belirleyebilir veya bir parçasını etkileyebilir. O halde bir neden, varlık ve olaya direkt etki etmeyebilir, onu belki...