Ana içeriğe atla

Bu Erkek Örümcekler Bacaklarıyla Koku Alıyor


Erkek yaban arısı örümcekleri, bacağındaki duyu organları sayesinde romantizm havasındaki bir dişinin kokusunu yakalayabilir.


Bir erkek eşek arısı örümceği (Argiope bruennichi; sol), bacaklarındaki gözenekler aracılığıyla bir dişi (sağ) tarafından salınan çiftleşme kokusunu algılar. Kaynak: Michael Schmitt.

 
Erkek eşek arıları, çiftleşmek için bacağındaki tüyleri koku almak için kullanıyor.

Birçok örümcekte tat alma duyusu belgelenmiş olsa da çoğu türün havadaki kimyasalları nasıl kokladığı hala gizemini koruyor. Bununla birlikte birçok türün, avlanma, yırtıcılardan kaçma ve eş bulma için bu tür kimyasallar kullandığına dair kanıtlar mevcut. Almanya'daki Greifswald Üniversitesi'nden Mohammad Talukder ve ekibi, eşek arısı örümceklerinin (Argiope bruennichi) organlarını analiz etmek için elektron mikroskobu ve diğer araçları kullandı.


 Araştırmacılar, yetişkin erkek örümceklerin bacaklarındaki duyu tüylerinde gözenekler tespit etti. Deneyler, bu duyu tüylerindeki nöronların dişi örümcekler tarafından erkekleri çekmek için cinsel bir sinyal olarak salınan fenomen adı verilen bir kimyasal maddeye tepki verdiğini gösterdi.


 Araştırmacılar, 12 örümcek türünün erkek bireylerinin bacaklarında benzer yapılar tespit etti. Ancak bazı yakın ve uzak akrabalarda dahil diğer türlerde bu yapılar bulunamadı. Bu durum, örümceklerde böyle koku alma organlarının birden fazla kez bağımsız olarak evrimleştiğini gösteriyor.

 

Nature 637, 521 (2025)

Çeviri Kaynak: Nature 

Detaylı ve İleri Okuma: PNAS 




Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ufuksal Koordinat Sistemi ve Parametreleri

Tarihte, gözlemciyi, gökcisimlerini, Güneş'i ve gökadamızı temel alan birçok koordinat sistemi olmuştur. Biz bu yazıda Ufuksal Koordinat Sistemini tanıyacağız. 

Strabon ve Yanık Ülke

Coğrafyacı Strabon'un Gözünden Manisa Kula

Bahara Selam ama Mevzu Yük

Bugün eve "söyleyemediklerimi" götürdüm yüküm kapıdan bile geçemedi. Ne bunlar diye komşularım sordu "ondan bir hediye" dedim. Her gün bohça yapıp taşıyordum. Gidip geliyordu artık her yere benle. Kimi kitap, kimi fikir, kimi linguistik bir delil... Yürüyüşüm bir hantallaşmış sesim yorgunluğun titrek sedasında paylar alır gibi dilimden akmıştı. Masalar dolusu sözcükten bir haykırış esintisiydi vuku bulan harmoni. İçinde kendi sesimi seçmeye başladıkça farkında olduğum anı yaşamaya başladım.   Zihnimde yaşattığım şeyler ondan bana yansımış tiratlar ile güçlendi. Kitabım artık onlarca cilt, linguistik delillerim sağlam sesim yorgunluğu kaybetmiş enerjisine kavuşmuş mekanik bir sistem. Masalarda hayat buldum, kahvem baharın müjdecisi ilk cemrenin düşmesi gibi mideme aktı. Ateşin üstünden atlar gibiydim masa aralarından geçerken hedefim hep fikri izdüşümüme nail olan masam olurdu. Bana ait olan, beni bir yere ait kılan yüce masa. Formel ve maddi nedeni belli olsa da ere...