Ana içeriğe atla

Galatasaray Ne Yapmalı: Transferler ve Okan Buruk’un Vadettikleri

 Galatasaray, ligdeki formuna ek olarak Avrupa’da da bu sezon çoğunlukla olumlu sonuçlar verdi. 19. Haftanın ardından Fenerbahçe’nin 6 puan önünde, Avrupa liginde 12 puan ile 6. Sırada sırada yer alıyor. Süper kupa maçındaki berbat sonucun ardından yönetimden, teknik direktöre kadar eleştiriler gelmişti, bunun bir sonucu olacaktı. Bana sorarsanız pozitif ama o kadar etkili değildi. 3 Ağustos akşamı Gabriel Sara sessiz bir şekilde İstanbul’a geldi ve imzaları attı. Takıma takviyeler bununla sınırlı kalmadı Fenerbahçe’den Mitchy Batshuai, kiralıktan dönen Yunus Akgün, Kophenag’dan Elias Jelert, Freiburg’dan Rolland Sallai, Monaco’dan İsmail Jakobs ve Napoliden Victor Osimhen takıma katıldı. Özellikle rotasyon anlamında Galatasaray’ın sıkıntıya uğrayacağı süreçte bugünlerde gerçekleşti. Ziyech’den yeterli verimi alamamak, Zahan’nın Lyon’a, Kerem Aktürkoğlu’nun ise Benfica’ya gitmesi kadro derinliği açısından sorunlar yaratacaktı. İcardi ile Osimhen gibi iki dünya standardında forvete sahip olmak bu ikiliyi nasıl aynı anda sahada tutarım tartışmalarına en nihayetinde 3-5-2 formunun bir formül olacağı konuşuldu. Nitekim Galatasaray bunu Tottenham maçında çok iyi uygulamıştı, İcardi sakatlanmasaydı muhtemelen bu dizilimi daha birçok maçta izleyecektik. Sahne sadece Osimhen ve geldiğinden beri sadece son dakika golleri ile takıma 3 puan kazandırarak damga vuran ve çok az maçta varlık gösteren yedek forvet Batshuayi.



Eksiklere, yeni transferlerden alınamayan verime rağmen Galatasaray çok başarılı bir süreç atlattı. Özellikle Sara’nın orta sahada oyun kurulumundaki muhteşem katkısı Yunus ve Barış’ın skorer bir tablo çizmesi, ayrıyeten Osimhen’in inanılmaz goller kaydettiği bir 2.5 ayı geride bıraktık.

 

Defans ve kale bölgesinde verilen ağır zaaflar bu sene taraftarın başını strese sokan unsurlardı. Muslera’nın sadece Bodrum, Antalya ve Alanya maçlarında kalesini gole kapatabilmesi bu istatistiğin en çarpıcı örneklerinden birisi.

 

Özellikle Galatasaray son iki şampiyonluğunun ardından defans kurgusu ile çokça övünç alan bir takım haline gelmiştir. Nelsson- Abdülkerim- Davinson bazen ise rotasyonla bu böglede oynayan Kaan Ayhan önemli performanslar göstererek kaleyi daha güvenli hale getirmeyi başarmıştır.

 

Bu süreçler yaşanırken kadroya takviyeye ihtiyacı giderecek herhangi bir transfer gelişmesi kış transfer döneminde daha gerçekleşmemiştir. Eyüpspor’dan Ahmed Kutucu ile görüşmeler olumlu sürerken, orta saha, savunma ve bek transferlerine ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Şayet Avrupa’da üst tura çıkılacağından dolayı kadro bildirimleri de büyük önem taşıyor, özetle yönetim elini sıkı tutmalı…

 

Yarın (21 Ocak 2025) Dynamo Kyiv ile Uefa Avrupa Ligi’nde 7. ve belki de en önemli maça çıkılacak. Son maç Ajax deplasmanı takımı bir hayli zorlayacağından ev sahibi avantajını kullanıp bu maçtan 3 puan dışında bir sonuç gelmesini önlemek tek amaç haline gelmelidir.

 

Galatasaray’ın eksiklikleri de çok. Gabriel Sara’nın Ajax maçına yetişebileceği söylenir, İcardi zaten sezonu kapattı. Muhtemelen Kerem Demirbay – Torreira ikilisini orta sahada göreceğiz.  

 

Lig’de son zamanlarda alarm veren bir oyun mevcut, defans hattını ve kaleyi geçtim Barış Alper Yılmaz skorer olsa dahi her zaman yeterli verimi veremiyor, topu taşıdıktan sonra merkezi bulamıyor. Veya merkezde olsa dahi gol pozisyonlarını iyi değerlendiremiyor. Hatayspor maçında da bunu net bir şekilde gördük. Takım olarak baktığımızda ikinci yarı sadece vardık. İlk 45 dakika Galatasaray için üretimsizdi ve geriye düşmekle sonuçlandı. İkinci yarı Osimhen’in penaltı golü gelse de bu maçı kazanmaya yetmedi. Tabii bu maç şansızlıklarda bolca yaşandı 3 gol ofsayta takıldı.

 

Okan Buruk, geldiğinden beri Galatasaray’da inşa ettiği futbol ile çokça takdir kazanması gereken biri. PresBall dediğimizde orada Okan Buruk’un da imzası vardır. Evet Galatasaray takımları boğup 3. bölgede çok top kazanıyor ama sonuç gelmiyor. Özellikle dakikalar ilerleyip takım yorgunlaşınca 60. Dakikadan sonra koşamayan ve arka alanda bıraktıkları açıklar ile gol yiyen bir takım izliyoruz. Burada büyük problem enerji dengesi gibi gözükebilir ama son vuruşlar büyük önem taşıyor. Osimhen çok iyi bir bitirici ama yetmiyor. Torreira son iki senesinde orta sahada kurduğu o dinamik gücü yeterince gösteremiyor. Haliyle Galatasaray çok geçiş hücumu veren bir takım haline dönüşüyor.

 

Çözülmesi gereken üçgen, ilk önce defans orta saha üçgeni. Davinson – Abdülkerim – Torreria üçlüsüne ilaveten beklerle destekli savunma kurgusu ana problemi önemli ölçüde giderecektir. Jakobs savunma anlamında bir şeyler yapmaya çalışıyor, Kaan’ı da bu konuda dikkatli görüyoruz. Ama takip konusunda problemler çıkabiliyor. Özelikle Jelert’in Hatayspor maçında yenilen golde adamı tutamaması bu takip probleminin takımdaki yansımalarından birisi. Maalesef Jelert bir uyum sağlayamadı, ondan alamayınca verim yine Kaan’ın sağ bekte izledik. Jakobs’un sakat olduğu haftalarda sol bekte Berkan’ı izledik fena bir performans vermedi ama devamlılık da sağlayamadı. Oyuncu bölgesinde oynamalı tezini çok iyi gösteren bir takım olduk rotaston eksikliği ile.

 

Bu takım, takviyeye aç bir takım. 4-5 arası transfer yapılmazsa işimiz sezon sonuna kadar gerçekten zor. Gündemde olan isimler Ahmed Kutucu nasıl bir etki yaratabilir bu hafızamı kurcalayan bir durum. Milan Škriniar’da hala kesin değil muhtemelen yine çetrefilli bir transfer dönemi izleyeceğiz. Benim tavsiyem sakin olmak ve takıma her zaman güvenmek. En önemlisi Okan hocaya güvenmek ve desteklemek. Eksiklerin giderildiği takdirde hocanın da oyun kurgusunda taşlar daha verimli hareket edecektir. Yönetim’in bu yolu açması sezonun gidişatı için hayati bir önem taşımaktadır.

 

Görsel: AA 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ufuksal Koordinat Sistemi ve Parametreleri

Tarihte, gözlemciyi, gökcisimlerini, Güneş'i ve gökadamızı temel alan birçok koordinat sistemi olmuştur. Biz bu yazıda Ufuksal Koordinat Sistemini tanıyacağız. 

Türk Sanat Tarihinin İncisi: Yeniler Grubu (Liman Ressamları)

  Sanat ve toplum arasındaki bağ kültürlerin boy gösterdiği her coğrafyada neredeyse tartışma konusu olmuştur. Bireyi, yalnızlığı, soyut düşünceleri tuvale döken birçok akımın rüzgarında akıp gidenler olarak; bazı toplulukların da halkın arasına karıştığını ve oradan kesitler işlediğine şahit oldukça bu bağın ne kadar kuvvetli olduğunu gördük. Bu bağın Türkiye’deki ayak sesleriyse Yeniler Grubuydu.(Liman Ressamları) Turgut Atalay - Balıkçılar Yeniler Grubu, 1940 yılında Leopold Levy’nin öğrencileri tarafından kurulmuş bir ressamlar topluluğudur. Nuri İrem, Avni Arbaş, Selim Turan Abidin Dino, Nejad Devrim, İlhan Arakon, Ferruh Başağa gibi sanatçıların dahil olduğu bu oluşum resim sanatının toplumcu gerçekçi ayağı olarak nitelendirilebilir. Özellikle, 2. Dünya savaşı yıllarına denk gelmeleri sanatlarında kullandıkları ana düşünceyi büyük ölçüde etkilemiştir. Toplumların şekillenmeye başladığı bu dönüm noktasında toplumdan beslenmeleri de onları farklı kılan başka bir öğe olmuştur. N...

Strabon ve Yanık Ülke

Coğrafyacı Strabon'un Gözünden Manisa Kula